Keramet

Ebû Yezîd (i Bestâmî r.h.) Hazretlerine;
 -"Falanca kişi suyun üzerinde yürüyor!" dediler. 
O: "Balıklar ondan daha güzel yüzüyor ve suyun üzerinde yü­rüyorlar!" dedi.
Yine kendisine denildi:-"Falanca kişi, hava'da uçuyor!" 
O buyurdu: "Kuşlar ondan daha güzel havada uçuyorlar!"
Halbuki Şeyh Hazretleri'nin kendi hali de bu idi... (O da havada uçuyor ve suyun üzerinde yürüyordu.)
Kendisine denildi:
-"Falanca kişi Mekke'ye gidiyor ve aynı gün geri dönüyor!"
O: "Şeytan bundan daha güzelini yapıyor!" dedi. 
şeytan, şeytan olma haliyle yeryüzü onun için duruluyor o bir lahzada bütün dünyayı dolaşabiliyor. Halbuki şeytan mel'ûndur. Allâh-ü Teâlâ Hazretleri'nin la'netindedir...
Hakikî tayy (uçmak), dünyevî mesafelerin senden dürülmesi ve böylece senin âhireti sana, dünyadan daha yakın olduğunu görmendir. Çünkü arz (dünya) sana dürülür. O zaman sen, şehirlerden istediğin yerde olursun. Çünkü bu tür şeyler, (suyun üzerinde yürümek, havada uçmak ve tayyi mekân yapmak) mağrur, kötü, günâh ve hatta kâfirler için bile meydana gelen şeylerdir. Bu Vâhidü'l-kahhâr olan Allâh-ü Teâlâya bağlanmayı gerektirir
------------------------------------------------------------
Sehl bin Abdullah (r.h.) buyurdular:
"En büyük keramet senin ahlaklarının içinde, kötü ahlakını değiştirmendir."
Şeyh Ebü'l-Abbâs (r.h.) hazretleri buyurdular:
Bir kişiye arzın dürülmesi, bir an Mekke'de ve aynı anda başka bir şehirde bulunması iş ve keramet değildir. En büyük iş ve keramet, kişiye kişiden nefsinin ahlaklarının dürülmesi ve güzel ahlaklara sahip olmasıdır. 
Kaynak: İsmail Hakkı Bursevi, Ruhu’l-Beyan Tefsiri

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yardımlaşma Ile Ilgili Ayetler ve Hadisler

Defne Ağacı ve Mitoloji

Hasan Dağı ve Efsanesi