İnsanoğlunun İhtirâsı
Mevlana Celaleddin-i Rumi hazretleri "kuddise sirruh", insanoğlunun ihtirâsını şu misalle ifâde buyurur:
Bir gün bir ağacın altında oturmuş dinleniyordum. Bir karınca dikkatimi çekti. Kendinden hayli büyük bir ekmek kırıntısını yüklenmiş, sürükleye sürükleye götürüyordu. Bazen bir su birikintisiyle karşılaşıyor ve etrafından dolaşıyor, bazen de otlara takılan ekmeğin ucunu kurtarmak için didinip duruyordu. Ama ne ekmek parçasını bırakıyor, ne de rahatça taşıyabilmek için ekmeği ufaltıp küçültmeye râzı oluyordu. Bu şekilde o sıcak günde, bu ekmek parçasını uzun bir mesafe taşıdı. Nihâyet yuvasına geldi. Lâkin yuvasına giden koridor küçük, taşıdığı lokma ise büyüktü. Binbir zahmetle yuvanın ağzına kadar getirdiği ekmek parçasını bir türlü içeriye sokamıyordu. Ekmeğin etrafında dolaşıyor, parçayı döndürüyor, öbür tarafından çekiyor, ama bir türlü lokmacık yuvaya girmiyordu.
Bu manzara, beni, insanın hâlini düşünmeye sevk etti. İnsan bir ömür boyunca istif edip biriktirdiği dünyalıkları, köşkleri, ufacık kabir kapısından nasıl sokabilecek?
Kaynak: Mesnevi
Yorumlar
Yorum Gönder