Hikâye (Keramet)

Ebû Unvan el-Vâsıtî (r.h.)'dan rivayet olundu. Buyurdular:
Gemi kırıldı. Bir tahta parçasının üzerinde ben ve eşim kal­dık. Günlerce bu şekilde denizin içinde bir tahta parçasının üzerindeydik... Eşim bu halde bir çocuk doğurdu. Bana seslendi:
"Susuzluktan öldüm!" diye bağırdı.
Başımı kaldırıp (yakıcı güneşe ve berraka gökyüzüne) baktım. Bir adam yukarıda oturuyor elinde altından imal edilmiş bir zincir vardı. Onlarda kırmızı yakuttan yapılmış bir küp vardı. Bana seslendi:
"İşte su! İkiniz için!"
Küpü aldım. İkimiz ondan içtik! Miskten daha güzel kokulu ve baldan daha tatlıydı. Ona sordum:
"Sen kimsin? Allah sana rahmet etsin!" 0:
"Ben senin mevlânın kullarından biriyim!" Sordum: 
"Sen neyle bu dereceye yükseldin?" 
O: "Ben Allâh-ü teâlâ Hazretleri'nin rızâsı için hevâ ve hevesimi terkettiğim için, Rabbim beni hava'da oturttu!" dedi. 
Sonra gözlerimden kayıp oldu. Onu bir daha göremedim.

Kaynak: Ruhul Beyan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Defne Ağacı ve Mitoloji

Hasan Dağı ve Efsanesi

Yardımlaşma Ile Ilgili Ayetler ve Hadisler