Allahı Zikir: Davut (as) ve Kurbağa
Bir defasında, Davud Aleyhisselam: “Bu gece Allahü Teala hazretlerini öyle tesbih edeceğim ki, mahlukatından hiçbir kimse; onu bu şekilde tesbih etmeyecek etmemiştir!” dedi. Bunun üzerine evinin (bahçesindeki) suyun içinde olan bir kurbağa kendisine Davut (as). ma seslendi: “Ey Davud! Sen Allahü Teala hazretlerini çok tesbih etmekle övünüyor musun?
Tam yetmiş senedir; Allahü Teala hazretlerini zikrediyorum. Allah’ın zikrinden dilim kurumadı. Ve bu on gecedir de şu iki kelimeyle meşgul olmaktan hiçbir şey yemedim ve içmedim.”
Davud Aleyhisselam: “O iki kelime nedir?” diye sordu.
Kurbağa: Şunlardır dedi: “Ey her bir lisan ile tesbih olunan! Ve her bir mekanda zikir olunan (Rabbim seni noksan sıfatlardan tesbih ve tenzih ederim)…”
Bunun üzerine Davud Aleyhisselam kendi içinde; “Ben bundan daha beliğ bir söz söyleyemem! Dedi.Küçükken duyardık en çok Allah'ı zikreden kurbağadır diye. Pek inandırıcı gelmezdi o zaman için. Hatta bahçede öğle aralarında devamlı öterlerdi (Allah'ı zikrederlermiş) kafamız şişerdi. Meğer Allah'ı zikrederlermiş.. Yıllar sonra duymuş olduğumuz bilgileri kitaptan okuduk. Bilerek kurbağa öldürenlere önemle duyrulur...
Kaynak: Ruhu’l-Beyan
Yorumlar
Yorum Gönder