Hazine Üzerindeki Yedi Satır
Kehf suresinde bildirildiği üzere Musa Aleyhisselam, bazı ilimleri öğrenmek üzere Hızır Aleyhisselam’a arkadaş olmuş idi. Yolda Antakya şehrine geldiklerinde, şehir halkı onları ağırlamaktan kaçındılar. Orada yıkılmak üzere bir duvar gördüler. Şehir halkının bu tavrına rağmen Hızır Aleyhisselam o duvarı doğrultuverdi. Meğer altında babaları Salih bir zat olan iki yetim için hazine varmış.
Cenabı Hak yetimlerin buluğ çağına erip definelerini çıkartabilmelerini irade buyurmuş. Eğer onlar büyümeden duvar yıkılsa hazineyi başları bulacak ve zayi olacaktı. İşte bu kıssada geçen duvarın altında bir levha vardı. Onun bir yüzünde şu yazılıydı; Bismilahirrahmanirrahim. Kadere ( yani hayır ve şer her şeyin Allahü Telanın takdiri ve kazası ile olduğuna) inanan, fakat elinden kaçırdığı bir nimete veya başına gelen bir musibete) üzülen kimselere şaşarım.
Rızkın takism olunduğuna ve herkesi rızıklandıranın Allahu Teala olduğuna inanan fakat rızkını elde etmek için gerektiğinden fazla yorulan insanlara şaşarım.
Hesaba ( yani Allahü Teâlâ’nın az ve çok her şeyden hesaba çekeceğine ) inanan fakat bundan gafil olup dünya malı biriktirmeye çalışana şaşarım..
Dünyanın üzerinde yaşayanlarla beraber değişip durduğunu bildiği halde ona güvenen kimseye şaşarım.
La İlahe İllallah Muhammedîn Resullullah
Cehennemi bildiği ve inandığı halde gülüp duran şaşarım.
Levhanı diğer yüzün dede şöyle yazılıydı; Ben Allahım’ki benden başka ilah yoktur. Benim ortağım yoktur. Hayır ve Şerii ben yarattım. Hayır için yaratmış olduğum ve kendi yaptıklarına karşın, mükâfatlara nail kıldığım kimselere müjdelere olsun. Şer için yarattığım ve kendi yaptıklarına karşın cezalandırdığım kimselere de yazıklar olsun ( Tefsir-i Ruhu’l-Beyan)
Yorumlar
Yorum Gönder