Sen Mevlâ'yı Sevende Mevlâ Seni Sevmez mi?
Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri, Mekke-i Mükerreme’de harçlıksız kalmıştı. Basra’dan para bekliyordu, ama gelmemişti. Saçı-sakalı çok uzamıştı. Bir berbere girdi: “-Peşin peşin söyleyeyim, param yok!.. Allah rızası için saçlarımı düzeltebilir misin?” dedi. Berber, o anda mevki sahibi birini tıraşetmekteydi. Onu bırakıp, Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri’ni tıraş etmeye başladı. Adam itiraz etti. Berber: “-Kusura bakmayınız efendim.” dedi. “Sizi, ücreti mukabilinde tıraş ediyorum. Ama bu genç, Allah rızası için istedi.” Berber, bununla yetinmedi; tıraşı tamamlandıktan sonra Cüneyd-i Bağdâdî Hazretlerine bir de harçlık verdi. Aradan birkaç gün geçti, Cüneyd-i Bağdâdî Hazretlerinin beklediği para geldi ve berbere bir kese altın götürdü. Berber, ona: “-Aslâ alamam.” dedi, “İnan, Allâh’ın rızası, daha değerli…” İbadet, yani kulluk, bizi yaratan Cenâb-ıHakk’ın bizden râzı olacağı hayır cinsinden her ameli, sadece Cenâb-ı Hakk’a yaklaşmak, O’nun rızâsını kazanmak gâyesi ile yapmaktır. O sebep...