Zekeriyya Aleyhisselâm'ın Hayreti ve Allah'ın Dilemesi

"Dedi"

Meleklerin kendisine nidası ve kendisine çocuk müjdelemeleri anında, âdet dışı olduğu için taaccub etti. Ve kendisine çocuğun verilmesiyle de sevindi. Ve şöyle sordu:

Rabbi? benim için nasıl olur?" Nasıl hasıl olur? "Bir oğul,"

Bu kavl-i şerif, müjde anında kendisine verilen çocuğun erkek evlâd olduğu kendisine haber verildiğine işaret eder.

"Kendime ihtiyarlık çatmış

Yaşlılık senelerimi idrâk ettiğim halde ve onun eserleri bende görüldüğü halde...

Bu âyet-i kerime'de, senelerin yaşlılığı ölümü muttali edici (ölümün alâmetlerinden) olduğu için, insan ondan kendisini kurtaramadığına delâlet eder.

Denildiğine göre, Zekeriyya Aleyhisselâm (o zaman) doksan dokuz (99) yaşındaydı. Hanımı da doksan sekiz (98) yaşındaydı.

Ve haremim de kısırken...."

Hanımı kısırlık sahibi olup çocuk doğurmaya elverişli değildi.

Allah Dilediğini Yapar

"Buyurdu" Allah buyurdu:

Allâh-ü Teâlâ dilediği zaman, acayip (insanları hayretler içerisinde bırakan) harikulade şeyler yapar.

Manâsı: Allâh-ü Teâlâ bu acayip iş gibi dilediğini yapar. Onun eşsiz ve benzersiz yaratma işiyle yaşlı ve fâni bir erkek ile kısır ve yaşlı bir kadından bir çocuk yarattı. 


Evlâd Nimetine Şükür

"Yârab!" dedi; "bana bir âyet yap."

Dileğimin kabul olunduğuna delâlet eden bir alâmet yap. Veya hamileliğin vuku bulduğuna bir alâmet yap.

Rahmin işi, üzerinde durulması gereken gizli bir iştir. Zekeriyya Aleyhisselâm, Allâh-ü teâlâ Hazretleri'nin kendisini bu işe muttali kılmasını istedi. Böylece hasıl olduğu zaman bu güzel bir nimete kuvuşmayı ve şükürle karşılık vermeyi diledi. Mutâd bir şekilde zahir olduğu (hamileliğin belirtildiği bir zamana) geciktirmek istemedi.

"Buyurdu kî: "Âyetin,"

Çocuğun hadis olmasının alâmeti, "İnsanlara söylememendir. Onlarla konuşmaya kaadir olamamanızdır."Üç gün,"

Zekeriyya Aleyhisselâm'ın çocuk sahibi olması, bu (üç gün boyunca insanlarla konuşmaması) kılındı ki. bu müddeti Allâh-ü Teâlâ Hazretlerİ'nin zikri ve şükrüyie geçirmesi ve kendisine verilen nimetin hakkını kaza etsin diyedir.

El, baş veya benzeri işaretlerle konuş...

Ve Allah buyurdu:

"Bununla beraber rabbini zikret"

Hapis (konuşmaktan men olunduğun) günlerinde faziletin hâsıl olması ve nimetin şükrü için Allâh-ü Teâlâ Hazretleri'ni zikret!

Çok"Çok zikretmekle Rabbini zikret.

"Ve akşam teşbih eyle"

İmam Fahreddin-i Râzî (r.h.) hazretleri,


"Bununla beraber rabbini çok zikret." Ayet-i kerimesinin tefsirinde buyurdular:

Burada iki kavil (söz ve görüş) vardır:

1- Allâh-ü Teâlâ. hazretleri, Zekeriyya Aleyhisselâm'a dilini dünya işlerinden tutmasını ve ancak remz (işaretle) konuşmasını emretti. Amma zikir ve tesbih'te muhakkak ki dili, serbest etti. Bu durum açık mucizelerdendir.

2- Bundan murad kalbî zikirdir. Bu, şöyledir. MârifetuHah denizine gark olanların adetleri, işin başında dil ile zikre devam ederler. Bir müddet dil ile zikrettikten sonra, kalbleri, zikruilah'ın nuruyla dolduğunda, dil sukut eder, susar. Kalbin zikri kalır. Bundan dolayı;

"Allâh-ü Teâlâ Hazretleri'ni bilen ve tanıyan kişinin dili tutulur." Dediler. Zekeriyya Aleyhisselâm, dil ile susmak ve sukut ile emrolunmakla beraber, kalbî olarak zikretmek, marifet ve kalbin zikrine devam etmekle emr olundu.



Kaynak; İsmail Hakkı Bursevi, Ruhu’l-Beyan Tefsiri, Fatih Yayınevi:

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yardımlaşma Ile Ilgili Ayetler ve Hadisler

Defne Ağacı ve Mitoloji

Hasan Dağı ve Efsanesi