Bir Bakraç Yoğurt

Kânûni Sultan Süleyman bir gece rüyasında Peygamber Efendimiz (Sâllallahu Aleyhi Vesellem)'i görür. Peygamber Efendimiz (Sâllallahu Aleyhi Vesellem) ondan bir câmi yaptırmasını, bu câminin dünyanın en büyük mâbedi olmasını ister.

Osmanlı imparatorluğunun en ihtişamlı dönemidir. İmparatorluk üç kıtaya yayılmıştır.

Kanuni ertesi gün Mimar Sinan'ı çağırır, câminin hazırlığına başlanır. Kânûni camiyi sadece kendi mal varlığı ile yaptırmak ister . Bu büyük sevaba kimseyi ortak etmek istemez. Ustabaşılara sıkı sıkı tembih eder kimseden bir kuruş bile alınmaması için .

Câminin tam karşısında , küçük bir kulübede oturan yaşlı bir kadın vardır . Caminin yapılışını hayranlıkla izlemektedir . Dört keçisi vardır, onların sütü ile geçinmektedir. 

Câmi yükselmiş neredeyse bitmek üzeredir. Kadın uzaktan câmiye bakar hayranlıkla. Allah'ım der, Sultan Süleyman'a mal mülk verdin senin için câmi yaptırıyor . Benimse tek mal varlığım budur der keçilerin sütünden mayaladığı bir bakraç yoğurda bakarak .

Sonra düşünür, hava sıcaktır işçiler yorulmuştur der yoğurt olarak mı götürdü yoksa ayran mı yaptı bilmiyorum. Benim gücümde buna yeter deyip bir bakraç yoğurdu câminin yapımında çalışan işçilere götürüp ikram eder.
O gece Sultan Süleyman bir rüya görür. Rüyasında mizan kurulmuş . Terazinin bir kefesine yaptırdığı câmi konmuş bir kefesinede bir bakraç yoğurt. Tartıyorlar yoğurdun sevabı câmiden ağır geliyor .

*Bir kimse, içinden bir hayır yapmak geçirir fakat buna gücü yetmezse Allah o kişiye o Hayrı Yapmış Gibi Sevap Veriyor. 

Tam tersi, içinden kötülük geçerde imkan bulup yapamazsa hiç günah yazmıyor.

* Biz yeterki onun rızası için çalışalım. Rabbim bahane arıyor bize sevap vermek için .


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yardımlaşma Ile Ilgili Ayetler ve Hadisler

Defne Ağacı ve Mitoloji

Hasan Dağı ve Efsanesi