Keramet
Ebû Yezîd (i Bestâmî r.h.) hazretlerine; -"Falanca kişi suyun üzerinde yürüyor!" dediler. O:
-"Balıklar ondan daha güzel yüzüyor ve suyun üzerinde yürüyorlar!" dedi.
Yine kendisine denildi:
-"Falanca kişi, hava'da uçuyor!" O buyurdu:
-"Kuşlar ondan daha güzel havada uçuyorlar!"
Halbuki Şeyh Hazretleri'nin kendi hali de bu idi... (O da havada uçuyor ve suyun üzerinde yürüyordu.)
Kendisine denildi:
-"Falanca kişi Mekke'ye gidiyor ve aynı gün geri dönüyor!" O:
-"Şeytan bundan daha güzelini yapıyor!" dedi.
Şeytan, şeytan olma haliyle yeryüzü onun için duruluyor o bir lahzada bütün dünyayı dolaşabiliyor. Halbuki şeytan mel'ûndur. Allâh-ü Teâlâ Hazretleri'nin la'netindedir.
Hakikî tayy (uçmak), dünyevî mesafelerin senden dürülmesi ve böylece senin âhireti sana, dünyadan daha yakın olduğunu görmendir. Çünkü arz (dünya) sana dürülür. (2/29) O zaman sen, şehirlerden istediğin yerde olursun. Çünkü bu tür şeyler, (suyun üzerinde yürümek, havada uçmak ve tayyi mekân yapmak) mağrur, kötü, günâh ve hatta kâfirler için bile meydana gelen şeylerdir. Bu Vâhidü'l-kahhâr olan Allâh-ü Teâlâya bağlanmayı gerektirir[1]
[1] En büyük keramet, Kur'ân-ı Kerİm'e hizmet etmek ve i'lâ-i kelimetullah için çalışmaktır. Çünkü kâfirler bunu yapamazlar...
Yorumlar
Yorum Gönder