Kayıtlar

2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Allah indinde en şerli kul

Firavun birgün hamamda yıkanıyordu. Birdenbire şeytan, insan şeklinde kurnanın yanında peyda oldu. Firavun çok korktu ve: "Sen kimsin, bu kadar muhafızların arasından geçip buraya nasıl girdin" dedi. "Ben şeytanım" diye kendini tanıttı ve firavun ile sohbete başladı. Şeytan, firavun ile eğlenmek istedi. Sihir yaptı ve hamamın suyunu dondurdu. Firavun, su almak için tası kurnaya uzattı. Ancak su buz haline gelmiş olduğundan tas buza çarptı ve su alamadı. Firavun su almak için tekrar yeltendi. Ne varki buz olduğundan tasa su doldurmağa muvaffak alamadı. Sonunda tası hırsla yere fırlattı.  Bu sırada şeytan ona sordu: "Neye kızdın?" Firavun dedi ki: "Baksana su birdenbire donup buz haline geldi. Su alamıyorum" Şeytan: "Haydi kendini göster de buzu erit ve suyu tekrar eski haline getir bakalım" dedi. Firavun: "Bunu nasıl yapayım?" dedi. Şeytan sordu: "Demek aciz kaldın?" Firavun: "Evet aciz kaldım" dedi. Firavu

Üç Aylar Başlıyor

Bu aylarda bir gün oruç tutanın kabir azabı yok olur. iki gün oruç tutana melekler bir sene içinde kazandığı sevap kadar sevap yazar. üç gün oruç tutan bütün hastalıklarından kurtulur. Hak yolunda atılan her adımda 70 günah yok olur. La ilahe illallah ey nuru Receb. Muhammedür Resulullah dualar müstecab. "Allah'ım, bizim için Recep ve Şaban aylarını bereketli kıl ve bizi Ramazan'ı Şerif'e ulaştır." | Hz.Muhammed (sav) | "Allahümme bârik lenâ fi Recebe ve Şa'bane ve bellığnâ Ramazân"

Evlilik Üzerine

Pırıl pırıl ütülü giysili, misler gibi parfüm kokulu, saçları taralı, dişleri fırçalanmış adamı / kadını sevmek kolaydır. Aslında aşk, aynı insanı, sabahın körü uykudan uyandırdığındaki en sinirli hali ile de kabul edebilmek, aynı tuvaleti bir dakika arayla kullanabilmek, diz yapmış pijamalarla kanepede yastıklara sarılıp sızmışken bile şefkatle okşayabilmektir. Buna katlanamayanlar zaten âşık değillerdir. Bu durumda evlilik hoşlandığın insana karşı olan duygularını öldürüyor diyebiliriz. Zira âşıksan, aynı havayı solumak bile zevk verir. Hep beraber olmak istersin. Banyodan gelen su sesi bile onun evde olduğunun işaretidir ve huzur verir. Ütülediğin gömleğin ona ne kadar çok yakışacağını düşünürsün. Pişirdiğin yemeği ne çok seveceğini hayal edersin. Bin tane ayakkabısı varken bin birinciye sahip olmaktan mutlu olacak diye, istediğin gömleği satın almaktan vazgeçersin. Zamanla almaktan çok, bir şeyler vermekten mutluluk duyduğunu keşfedersin. Eğer kadın evlilikte ikin

Esma: Es Selâm Anlam ve Dua

Es Selâm Tüm sıkıntı ve dertlerden uzak huzur halini Yaratan. Tüm sıkıntılardan kurtarandır Allah. (azze ve celle) Her çeşit ârıza ve hâdiselerden sâlim kalan; Cennet'teki bahtiyar kullarına selâm edendir. Bu ism-i şerif, Kuddûs ismi ile yakın bir mânâ ifade etmekte ise de Selâm ismi, daha ziyade geleceğe aittir. Yani, Cenâb-ı Hakk'ın gerek zâtı, gerek sıfatı ileride en ufak bir değişikliğe, bir zaafa uğramaktan münezzehtir. O, ezelde nasılsa ebed de de öyledir. Allah, (azze ve celle) her türlü eminliğin, salimliğin aslı olup, ayıptan kusurdan ve her çeşit eksikliklerden uzak olan yüce yaratıcı anlamındadır. Allah, (azze ve celle) yok olmaktan ve hatıra gelen her türlü eksikliklerden uzaktır. Buna göre dünyadan ve ahiretten emin olmak isteyenleri ve kurtuluşa ermek dileğinde bulunanları, kurtuluşa erdirecek olan da yalnız Allah'tır. (azze ve celle) Allah (azze ve celle) kullarını selam Adıyla her türlü tehlikeden selâmete çıkarandır. *****“ O, Kendisinden baş

KULUN İLK HESABA ÇEKİLECEĞİ ŞEY NAMAZIDIR"

Beş vakit namazın fazilet ve ehemmiyetinin beyan edildiği hadîs-i şerîşerden: • "Kulun ilk hesaba çekileceği şey namazıdır. Allâhü Teâlâ'nın bu ümmete (imandan sonra) ilk farz kıldığı şey de namazdır." • "Büyük günahlardan kaçınıldığı müddetçe beş vakit namaz, aralarında geçen (küçük) günahlara keffâret olur." • "Kıyâmet günü kulun ilk hesaba çekileceği şey, beş vakit namazıdır. Eğer o kulun namazını tam yaptığı görülürse namazı tam olarak yazılır. Eğer namazından bir şeyi eksik yapmışsa Allâhü Teâlâ meleklerine şöyle buyurur: 'Bu kulumun kıldığı nafile namaz görebiliyor musunuz? Farzlardan zayi ettiği şeyleri nafile namazlarıyla tamamlayın.' Sonra da (oruç, zekat, hac gibi) diğer amelleri bu şekilde (eksikleri varsa nafileleriyle tamamlanarak) hesaba çekilir."

Gıybet Nedir,

Rasûlullah (sav) birgün: “–Gıybet nedir, bilir misiniz?”diye sormuştu. Ashâb-ı kirâm: “–Allah ve Rasûlü daha iyi bilir.” dediler. Hazret-i Peygamber: “–Gıybet, din kardeşini hoşlanmadığı bir şeyle anmandır.” buyurdu. “–Söylenen ayıp, eğer o kardeşimde varsa, ne dersiniz?” diye soruldu. “–Eğer söylediğin şey onda varsa gıybet ettin; yoksa, o zaman ona iftirâ ettin demektir.” buyurdu. (Müslim, Birr, 70; Ebû Dâvûd, Edeb, 40/4874) (Osman Nûri Topbaş, Faziletler Medeniyeti II, Erkam Yay.).. Hadis .

Âyetü'I-Kürsinin Fazilet Ve Havassı

Efendimiz (s.a.v.) hazretleri şöyle buyurdular: Âdem Aleyhisselâm, insanların efendisidir, Muhammed Mustafa (s.a.v.) Arabların efendisidir. Övünmüyorum. Rumların efendisi Suhayb'tir. Fars'ın efendisi Selman'dır. Habeşin efendisi Bilâl'dır. Dağların efendisi Tur-i Sinâ'dir. Günlerin efendisi Cuma günüdür. Kelâmın efendisi Kur'ân-ı Kerîmdir. Kur'ân-ı Kerîmin efendisi. Bakara süresidir. Bakara sûresinin efendisi de Âyetü'I-Kürsîdir.[1] (1/405) "Bu âyet-i Kerîme (Âyetü'l-kürsî) bir evde okunduğu zaman, şeytanlar oradan kaçarlar. Otuz gün oraya yaklaşamazlar. Erkek ve kadın sihirbazlar (ve onların sihir ve büyüleri) kırk gece o eve giremez. Ey Alil Onu, (âyetü'l-kürsîi) çocuklarına, ehline ve komşularına öğret. Bundan daha büyük bir âyet inmedi. [2] Yine Hazret-i Ali (r.a.) Efendimizden rivayet olundu, buyurdular: "Ben sizin peygamberiniz (Efendimiz s.a.v.)den işittim. Minberin üzerinde şöyle dediğini işittim: -"Kim. âyetü

Kayanın Üzerindeki Öğüt

Büyük bir kaya bulundu. Üzerinde eskiden yazılmış olan şu satırlar vardı: "Dünyadan bir şey sebebiyle ferahlanman, senin Allâhü Teâlâ hazretlerinden uzak olduğuna delildir. Senin elinde bulunan (dünyalık) şeyle sakin olman; Allah'a itimâdının azlığına delildir. Sıkıntı hâlinde insanlara dönmen (onlara şikâyette bulunman) Allâhü Teâlâ hazretlerini (asla) tanımadığına delildir. Kaynak; Rûhu’l-Beyan

Allah Nereye Sığar

Mesnevî'de buyuruldu: Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hazretleri dedi k: Allâhü Teâlâ hazretleri buyurdular: "Ben aşağıya, yukarıya, hiçbir şeye sığmam  Allâhü Teâlâ buyurdu:  Zemin asmana (yer ve göğe) sığmam... Ve Arşa da sığmam... Ey Azîz bunu yeminen bil! Ne acib şeydir ki: Bu mü'minin kalbine sığarım Eğer beni ararsan kalbler de ara...

HZ. YÛNUS ALEYHİSSELÂMIN ZİKRİ

Hz. Yûnus (a.s.) Dicle'nin batısında Musul şehri yanında Ninova ahalisine peygamber gönderildi. Onları tevhide davet etti. Lâkin onlar putlarını terk etmediler. Allâhü Teâlâ'nın azabıyla korkuttu, yine kulak asmadılar. Hz. Yûnus (a.s.)'da ümmetine darıldı ve helâk olacakları da kendisine bildirildiğinden Allâh'ın emrini beklemeden çıkıp gitti. Deniz sahiline geldi, bir gemiye bindi. Kendisine hürmet ettiler. Fakat gemi batmak tehlikesine düştü, gece karanlığı da çöktü ve; "Ey gemi halkı, sizin içinizde efendisinden firar etmiş bir köle vardır, onu suya atın. Yoksa hepinizi deniz yutacaktır" sesini işittiler. Hz. Yûnus (a.s.) "O köle benim" dedi. Gemi halkı "Vallâhi kura atmadıkça sözüne inanmayız" dediler. Kura Yûnus (a.s.)'a isâbet etti, "Ben size demiş idim" diyerek mübârek vücudunu denize bıraktı. Derhal onu bir büyük balık yuttu. Hz. Yûnus (a.s.), balığın karnında, denizin ve gecenin karanlıkları içinde "Lâ i

Allâh'ın Sevdikleri

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: "Üç kimse vardır ki Allah onları sever: Allâh'ın kitabını okumak için gece kalkan kimse, Bir sadaka verip de sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek derecede onu gizleyen kimse, Bir seriyyeye (askerî kıt'aya) katılıp da arkadaşları hezîmete uğradığı (mağlub olduğu) hâlde düşmanla savaşan kimsedir."

Cemaatle Namazın Fazileti

Namazları cemaatle kılmak sünnet-i müekkededir. Cemâat, islâmın şeâirinden (alâmetlerinden)dir. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) namazı  dâimâ cemâatle kılmışlar, insanlara da cemâate devam etmelerini emir buyurmuşlardır. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular: • "Cemâatle kılınan namaz münferiden kılınan namazdan yirmi yedi derece faziletlidir." • "Her kim beş vakit namazı cemaatle eda ederse ona beş şey ihsan olunur: Birincisi, dünyada ona fakirlik gelmez. İkincisi, Cenâb-ı Hak ondan kabir azabını kaldırır. Üçüncüsü, amel defterini sağından alır. Dördüncüsü, sırât üzerinden çakan şimşek gibi geçer. Beşincisi, Allâhü Teâlâ onu hesapsız ve azabsız cennete koyar." • "Kişinin cemaatle namaz kılması, evinde münferid (cemâatsiz) kırk yıl namaz kılmasından hayırlıdır." İsmail Hakkı Bursevî (k.s.) buyurdular: Zira namazın makbul olması için başından sonuna kadar gafletten sakınmak lazımdır. Namazda kalb huzurunun bulunmadığı

Aşk

Sordum, AŞK’ın sırrı nedir ? Dedi: Yâr’da yok olmaktır.. Sordum, Yârin isteği nedir ? Dedi: Samimi olmaktır.. Sordum, samimiyet nedir ? Dedi: Hep yâre bakmaktır.. Sordum, bu nasıl olacak ? Dedi: Nefsi bırakmaktır.. Sen ve Ben gafletini aşıp, “BİZ” oLanların rızkıdır AŞK…. Hz.MEVLANA-Mesneviden 

Peygamberimizin Veda Hutbelerinden

Ey İnsanlar! Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedî olarak bir daha buluşamayacağım. Ey İnsanlar! Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, ırzlarınız da böyle mukaddestir; her türlü taarruzdan korunmuştur. "Ashabım! Yarın Rabb'inize kavuşacaksınız. Ve bu günkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız! Sakın benden sonra eski dalaletlere dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki, bildirilen kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlayarak muhafaza etmiş bulunur." "Ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin! Faizin her çeşidi lağvedilmiştir, ayağımın altındadır. Lakin borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz, ne de zulm olununuz. Allâh'ın emriyle, faizcilik artık yasaktır. Cahiliyetten kalma bu çi

Bir mumun, diğer mumu yakarak aydınlatmasıyla kaybedeceği hiçbir şey yoktur..

Orta yaşlı ve düzgün giyimli bir adam sessizce kafeye girerek köşedeki masaya oturur. Garsona sipariş vermek için beklerken yan masadaki gençlerin kendisine bakarak gülüştüklerini fark eder. Belli ki yakasına taktığı küçük pembe kurdele şeklindeki Rozetine gülmektedirler. Bu alaylı bakışları görmezden gelen adam, yan masadakilerin bu ısrarlı sırıtmalarına dayanamayarak elini lacivert ceketinin yakasındaki rozete götürerek, 'Bu mu?' diye bakışanlara sorar. Yan masadakiler yüksek sesle gülerek, 'Küçük güzel Pembe kurdeleniz lacivert ceketinize pek de yakışmış!' diyerek sırıtmaya devam ederler. Orta yaşlı adam bu sözü söyleyen delikanlıya dönerek, 'Lütfen masama buyurun bunu tartışalım' der. Biraz önce tüm sevimsizliğiyle sırıtan delikanlı sebebini anlamadığı bir utanma ve sıkıntı hissine kapılsa da gelip masaya oturur. Adam anlaşılır ve yumuşak bir sesle, 'Bu Rozet tüm dünyada, içinde olduğumuz ayda, kadınların arasında meme kanseri bilincin

Bazı Bitkiler Hakkında Peygamberimizin S.A.V Tavsiyeleri

K ına  : ”Kınaya devam ediniz, şüphesiz ki saçınızı, başınızı parlatır, kuvvetleştirir. İnsanın bedenine kuvvet verir, kabirde şahitlik yapar. ” Mercimek : ”Mercimek yemeye devam ediniz, mercimeği yetmiş Peygamber övmüştür.” Ayva: ”Ayva yiyiniz, yürek sıkıntınızı alır. Göğüsteki balgamı ve kiri temizler. Kalbe de kuvvet ve şecaat verir. Hamile kadın yerse doğan çocuğu güzel olur.” Yumurta : ”Peygamberlerden biri Allah (c.c.)’ a zayıflıktan şikayette bulundu. Cenabı Hak o peygamberine yumurta yemesini emir buyurdu. ” İncir: ”İncir yiyiniz. Eğer iddia etsem ki cennetten bir meyve geldi oda incir desem, sözümde hanis olmam, hulf etmem. Basurdan kurtarır, siyatiğe iyi gelir.” Hardak – Tere Tohumu : ”Hardal ve tere tohumuna kıymet veriniz , Allah (c.c.) onları –her derde şifa kılmıştır. Sar ımsak  : ”Çiğ sarımsak yiyiniz. Eğer Cebrail (A.S.) ile konuşmamış olsaydım ben de yerdim.” Turun ç  : ”Turun ç  yemek kalbe kuvvet verir.” Kekik – M ürsafı  – Y avşan

Sen Mevlâ'yı Sevende Mevlâ Seni Sevmez mi?

Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri, Mekke-i Mükerreme’de harçlıksız kalmıştı. Basra’dan para bekliyordu, ama gelmemişti. Saçı-sakalı çok uzamıştı. Bir berbere girdi: “-Peşin peşin söyleyeyim, param yok!.. Allah rızası için saçlarımı düzeltebilir misin?” dedi. Berber, o anda mevki sahibi birini tıraşetmekteydi. Onu bırakıp, Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri’ni tıraş etmeye başladı. Adam itiraz etti. Berber: “-Kusura bakmayınız efendim.” dedi. “Sizi, ücreti mukabilinde tıraş ediyorum. Ama bu genç, Allah rızası için istedi.” Berber, bununla yetinmedi; tıraşı tamamlandıktan sonra Cüneyd-i Bağdâdî Hazretlerine bir de harçlık verdi. Aradan birkaç gün geçti, Cüneyd-i Bağdâdî Hazretlerinin beklediği para geldi ve berbere bir kese altın götürdü. Berber, ona: “-Aslâ alamam.” dedi, “İnan, Allâh’ın rızası, daha değerli…”  İbadet, yani kulluk, bizi yaratan Cenâb-ıHakk’ın bizden râzı olacağı hayır cinsinden her ameli, sadece Cenâb-ı Hakk’a yaklaşmak, O’nun rızâsını kazanmak gâyesi ile yapmaktır. O sebeptend

YEMEK ADABINDAN BAZILARI

Yemekte dört şey farzdır: 1- Helal olandan yemek, 2- Yediği şeylerin Allâhü Teâlâ'nın ikramı olduğunu bilmek, 3- Allâhü Teâlâ'nın verdiği rızka razı olmak, 4- Bu rızıktan elde ettiği kuvveti Allâhü Teâlâ'ya isyanda kullanmamak. Yemekte dört şey sünnettir: 1- Başlarken besmele çekmek, 2- Sonunda Allâhü Teâlâ'ya hamd etmek, 3- Yemekten önce ve sonrasında elleri yıkamak, 4- (Yer sofrasında) Otururken sağ ayağını dikip sol ayağının üzerine oturmak. Yemekte dört şey adabtandır: 1- Önünden yemek, 2- Lokmaları küçük almak, 3- Lokmayı iyice çiğnemek, 4- Başkasının lokmasına bakmamak. Yemekte iki şey şifadır: 1- Sofraya dökülen kırıntıları yemek, 2- Tabağını bitirmek (sünnetlemek). Yemekte iki şey mekruhtur: 1- Yemeği koklamak, 2- Yemeğe üşemek. Yemeği sıcak yememek, soğumasını beklemek lazımdır. Sıcak yemek lezzetlidir. Fakat bereket soğuk yemektedir. Acıkmadan yememeli, doymadan kalkmalıdır. Yemeğe azı

Ayete’l-Kürsi ve Tesbihler

Hadis-i şerifi İmam Gazali, Hüccetü’l-İslam’da sahife 18’de nakletmiştir; Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: “Bir kişi namazdan sonra bir kere Ayete’l-Kürsi okusa, o ayet göklere doğru çıkıp, taa arşa değin varır, dahi durmayıp hareket eder ve der ki ya Rabbi, Beni okuyan kulunu yarlığamayınca (mağfiret etmeyince) durmazam, diye Hak Teâlâ Hazretleri mekândan münezzeh olarak azamat-ı şaniyle buyurur ki; “Ey Benim meleklerim, sizler şahit olun ki namazdan sonra Ayete’l-Kürsi okuyan kulumun günahlarını af ve mağfiret eyledim,” buyurur. Yine Rasulü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyurur ki; “Her kim namazdan sonra Ayete’l-Kürsi okursa, Hak Teâlâ Hazretleri o kula her harfine kırk sevap verir. Ve farz namazından sonra okuyanlara, şafiiler gibi farz namazını kıldıktan sonra, yerinden kalkmadan Ayete’l-Kürsi okusa, Hak Teâlâ Hazretleri ona şakirler sevabı verir, dahi peygamberler ve sıddıklar sevabı verir. Yine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem b

Elhamdülillah Demenin Sevabı

Hz.Muhammed (s.a.v)şöyle demiş: 1. Bir kul bir defa "Elhamdü lillah" dediği zaman yer ile gök arası sevab ile doldurmuş olur  2. İkinci defa "Elhamdü lillah" dediği zaman, yerin yedi kat göklerin üstüne kadar olan bu arayı sevab ile doldurmuş olur.  3. Üçüncü defa "Elhamdü lillah" dediği zaman, Allah-ü Teâlâ, bu kulna "Ey kulum, işte al" buyurur. Yani Yüce rabbimiz "Ey kulum, dilediğini dile, dileğin verilecektir, muradını iste, muradın yerine getirilecektir. Dilek ve muradın gerçekleşecektir. Sen hemen iste..." buyurmuş demek olur. (İmam-ı gazâli, İhyâ)

Bir Gece Kalkarsınız

Bir gece kalkarsınız  Çünkü bilmediğiniz bir şey uyandırmıştır sizi  Gecenin yarısında ve en sessizinde.  Ve hemen anlarsınız o şey namazdır.  Besmele çekersiniz ve abdeste koşarsınız bütün azalarınızla...  Gecenin o zifiri karanlığında abdestin nuru aydınlatır odanızla beraber alnınızı, kalbinizi,  Doldurur nuuuurla içinizi...  Ve dün geceden sizi bekleyen seccadeniiiiz, tesbihiniiiz...  Usulca aralarsınız dolabın kapısını .Alırsınız seccadenizi tesbihinizi...  Elleriniz değince tesbihinize, seccadenize  Dokunur seccadeniz, tesbihiniz kalbinize...  Ve yavaş yavaş açarsınız kat kat seccadenizi,  Korsunuz yanıbaşına katlanmiş tesbihinizi...  Sanki o anda kat kat açılan seccadeniz değil de  Yedi kat semanın kapılarıdır size...  Ve niyet edersiniz  Rabbim ALLAH"im ey Rahman ey Rahim dersiniz  Affımı diliyorum Huzuruna kabulümü umuyorum Miracımı istiyorum  Kabul eder misin? divanına durmamı  Kabul eder misin? huzurunda ellerimi bağlamamı, kıyam